Çarpıntı, terleme, baş dönmesine neden oluyor! Hayatın olağan akışını etkiliyor
Panik atak, herhangi bir zamanda ve herhangi bir duruma karşı ortaya çıkabilecek endişe/korku nöbetleri olarak tanımlanıyor. Kişi bu atakları yaşarken, gerçeklikten uzaklaşıp hatalı düşünceler üretiyor. Genellikle panik atak, bireyin tehlikeli olarak koşullandığı bir durum üzerine geliştirdiği felaketleştirme düşünceleri nedeniyle tetikleniyor ve bireyin panik atağı karşılayış biçimine göre de giderek şiddetleniyor. Kişi kimi zaman gerçek olayları olmayacak boyuta getirirken, kimi zaman gerçekte var olmayan ihtimalleri felaket senaryoları biçiminde yorumlayıp reaktif hale getiriyor. Bunun sonucu olarak, fiziksel ve bilişsel tepkiler ortaya çıkıyor. Peki her kaygı bozukluğu panik atak olabilir mi?
Her reaksiyon veya stres periyodunun panik atak olarak tanımlanmasının söz konusu olamayacağını söyleyen Uzman Klinik Psikolog Ege Ece Birsel, “Panik bozukluk, düzenli ve devamlı ortaya çıktığında tanısı konulan bir durumdur. Olağan dışı hallerde, bir defaya mahsus veya uzun dönemde birkaç kez yaşanan ataklara, panik atak tanısı koymak doğru olmaz. Kişinin devamlı endişe halinde olması ve dışarıdan gelen tüm sinyalleri bir panik atak tetikleyicisi olarak görmesi, bunu aşırı stres ve kaygı seviyesine taşıması panik atağın başlıca belirtisidir” dedi.
“Hasta olma kaygısı, ölmek korkusu, birilerini veya sahip olduklarını kaybetme korkusu düzenli olması halinde reaksiyon gösterilmesi durumu sıklaşır ise uzman görüşü gereklidir. Panik atak; çarpıntı, terleme, baş dönmesi, nefes alamama hissi, karıncalanma veya his kaybı gibi semptomlara sebep olabilir. Kişi bu esnada fiziksel koordinasyonunu kaybederken, doğru düşünme yetileri de sınırlanır. Herhangi bir kaynak olmaksızın veya bir soruna karşı bu türlü reaksiyon hali ayda bir defadan fazla olması halinde tanı gerektirir. Tanı için mutlaka uzmana başvurulması gerekir.” Uzman Klinik Psikolog Ege Ece Birsel
FARKLI NEDENLERLE ORTAYA ÇIKIYOR
“Panik bozukluğun tek bir nedeninden söz edilemez” diyen Uzman Klinik Psikolog Ege Ece Birsel, “Psikolojik rahatsızlıklar birçok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Panik atak sorunu, genetik yatkınlığı söz konusu olan bir durum olmakla birlikte herhangi bir genetik aktarım olmasa da bazı sebeplerle ortaya çıkabilir. Geçmiş yaşantıda, özellikle çocuklukta yaşanan travmaların yetişkinlikte panik atak olarak ortaya çıkması mümkündür. Bununla birlikte, güncel koşullarda yaşanan ciddi kayıp ve travmalar da panik atağı tetikleyebilir” diye konuştu.
Sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı ise beynin kimyasal normallerini etkilediği için bu durumu tetikleyebileceğini söyleyen Uzman Klinik Psikolog Ege Ece Birsel, “Kimi bireylerde ise bu faktörlerin herhangi birisi olmasa dahi panik atak problemi söz konusu olabilir. Bunun nedeni, insanın hayatta kalma içgüdüsünün abartılı biçimde ortaya çıkmasıdır” açıklamasını yaptı.
Panik bozukluğun çocukluktan itibaren görülebileceği gibi yaşantının herhangi bir döneminde çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabileceğine değinen Uzman Klinik Psikolog Ege Ece Birsel, “Örneğin; bir yakının kanser nedeniyle kaybedilmesinden sonra kanser olup ölme endişesinin panik atak durumuna dönüşmesi söz konusu olabilir. Bu durumda, yaşam konforu sürdürebilmek için uzman görüşü almak gerekli olacaktır. Zira panik atak, hayatı ciddi anlamda etkileyen sonuçları doğurabilir” uyarısında bulundu.
PANİK ATAK NASIL GEÇER?
“Panik atak beraberinde farklı mental problemlerle birlikte seyredebilir” diyen Uzman Klinik Psikolog Ege Ece Birsel, “Bireysel olarak uygulanacak yöntemler, sorunun panik bozukluğa dönüşmüş olması halinde etkili olmayacaktır. Panik bozukluk tanısı almış veya bu semptomları gösteren kişilerin, psikolog ve psikiyatr denetiminde bir tedavi sürecine tabi olmaları gerekir. Elde edilecek veriler ışığında yapılacak değerlendirme, tedavi sürecini şekillendirecektir” bilgilerini paylaştı.
“Panik bozukluk tedavisinde, bazı vakaların ilaçlı tedavisi gerekirken, tüm vakaların terapi alması uygun görülür. Psikoterapide, farklı yaklaşımlar söz konusudur ki uzmanın hangi yöntemi kullanacağına karar verebilmesi için kişi ile belli bir süre görüşmesi gerekir. Psikolog ve psikiyatrlar, panik bozukluk tedavisini koordineli olarak gerçekleştirebilirler. Sorunun boyutuna bağlı olarak belirlenecek tedavi periyodunda, nefes terapisi ve düzenli yürüyüş gibi bireyin kendisinin gerçekleştirebileceği terapiler de uygulanabilir.”